An+ kelimesi için arama sonuçları, sonuçlar arasından seçerek An+ ne demek olduğunu görüntüleyin.
Almanca anilin "bir tür kimyasal boya" sözcüğünden alıntıdır. (İlk kullanımı: 1841 C.J.Fritzsche, Alm. kimyacı.) Almanca sözcük Almanca anil "çivit bitkisi ve boyası" sözcüğünden türetilmiştir. Bu sözcük Portekizce aynı anlama gelen anil sözcüğünden alıntıdır. Portekizce sözcük Arapça aynı anlama gelen an-nīl النيل
sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Sanskritçe nīla नील "1. koyu renk, özellikle koyu mavi, 2. çivit bitkisi ve boyası" sözcüğünden alıntıdır.Arapça fānūs فانوس fantezi maddesine bakınız.
"lamba, fener" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Eski Yunanca aynı anlama gelen phanós φανός sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Eski Yunanca phaínō, phan- φαίνω, φα- "aydınlanmak, aydınlatmak" fiilinden türetilmiştir. Daha fazla bilgi içinArapça naṣrānī نصرانى
"Nasıra'lı, hıristiyan" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça an-nāṣirat ناصرة "Nasıra, Filistin'de İsa'nın doğum yeri olan kent" özel adından türetilmiştir. Bu sözcük İbranice aynı anlama gelen Nāṣəreth ןצרת özel adından alıntıdır.Arapça mlw kökünden gelen imlāˀ إملاء
"dikte etme, yazı yazdırma" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Aramice/Süryanice mlē מל "1. dolu, 2. herekeli yani sesli harfleri bildiren noktaları doldurulmuş yazı" sözcüğünün ifˁāl vezni (IV) masdarı olabilir; ancak bu kesin değildir. Bu sözcük Aramice/Süryanice #mly מלי "doldurma" kökünden türetilmiştir.Ana Türkçe aynı anlama gelen yazılı örneği bulunmayan *yaγ- fiilinden +Ik- sonekiyle türetilmiştir. Daha fazla bilgi için yan- maddesine bakınız.
Eski Türkçe yarı- veya yaru- "ışımak, aydınlanmak" fiilinden +In sonekiyle türetilmiştir. Eski Türkçe fiil Ana Türkçe yārı- fiilinden evrilmiştir. Daha fazla bilgi için yan- maddesine bakınız.
tak "sert darbe sesi" ses yansımalı sözcüğünden türetilmiştir. Daha fazla bilgi için tak2 maddesine bakınız.
Farsça angīz أنگيز avize maddesine bakınız.
"harekete getiren, tahrik eden, uyandıran, koparan" parçacığından alıntıdır. Farsça parçacık Farsça angīχtan, angīz- أنگيختن, أنگيز "sallamak, depretmek, tahrik etmek" fiilinden türetilmiştir. Bu sözcük Orta Farsça (Pehlevice veya Partça) aynı anlama gelen han-vēχtan fiilinden evrilmiştir. Orta Farsça fiil Avesta (Zend) dilinde vaeg-, vaeç- "sallanmak, sarkmak" kökü ile eş kökenlidir. Daha fazla bilgi için