Türkçe ne demek

    Övmek Sonuçları

    Övmek kelimesi için arama sonuçları, sonuçlar arasından seçerek Övmek ne demek olduğunu görüntüleyin.

    Övmek kelimesini içeren ve alakalı 11 sonuç bulundu.

    övmek

    Arapça mlw kökünden gelen imlāˀ إملاء z "dikte etme, yazı yazdırma" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Aramice/Süryanice mlē מל z "1. dolu, 2. herekeli yani sesli harfleri bildiren noktaları doldurulmuş yazı" sözcüğünün ifˁāl vezni (IV) masdarı olabilir; ancak bu kesin değildir. Bu sözcük Aramice/Süryanice #mly מלי z "doldurma" kökünden türetilmiştir.

    sitayiş

    Farsça sitāyiş ستايش z "övgü" sözcüğünden alıntıdır. Farsça sözcük Farsça sutūdan, sitā- ستودن, ستا z "övmek, medhetmek" fiilinden +iş sonekiyle türetilmiştir. Bu sözcük Avesta (Zend) dilinde aynı anlama gelen staoiti sözcüğü ile eş kökenlidir. Avestaca sözcük Sanskritçe aynı anlama gelen śtauti veya śtute sözcüğü ile eş kökenlidir. Sanskritçe sözcük Hintavrupa Anadilinde aynı anlama gelen yazılı örneği bulunmayan *steu-2 biçiminden evrilmiştir.

    baskül

    Fransızca bascule "bir eksen üzerinde oynayan çubuk, tahtırevalli, her çeşit terazi" sözcüğünden alıntıdır. Fransızca sözcük Eski Fransızca baculer "tepmek, tekme atmak" fiilinden türetilmiştir. Bu sözcük Fransızca battre "dövmek" ve Fransızca cul "kıç, arka" sözcüklerinin bileşiğidir. Daha fazla bilgi için batarya maddesine bakınız.

    alkış

    Eski Türkçe alkış fiilinden evrilmiştir. Eski Türkçe fiil Eski Türkçe alka- "övmek, kutsamak" fiilinden +Iş sonekiyle türetilmiştir.

    dokunmak

    Arapça mlw kökünden gelen imlāˀ إملاء z "dikte etme, yazı yazdırma" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Aramice/Süryanice mlē מל z "1. dolu, 2. herekeli yani sesli harfleri bildiren noktaları doldurulmuş yazı" sözcüğünün ifˁāl vezni (IV) masdarı olabilir; ancak bu kesin değildir. Bu sözcük Aramice/Süryanice #mly מלי z "doldurma" kökünden türetilmiştir.

    kamçı

    Eski Türkçe kamçı sözcüğünden evrilmiştir. Eski Türkçe sözcük Eski Türkçe kam- "öldüresiye dövmek" fiilinden +çI sonekiyle türetilmiş olabilir; ancak bu kesin değildir.

    parapleji

    Fransızca paraplégie "felç, özellikle belden aşağısını etkileyen felç" sözcüğünden alıntıdır. Fransızca sözcük Eski Yunanca aynı anlama gelen paraplēgía παραπληγία z sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Eski Yunanca paraplēks παραπληξ z "felçli" sözcüğünden türetilmiştir. Yunanca sözcük Eski Yunanca plēssō, plēg- πλησσω, πληγ- z "vurmak, dövmek, yaralamak" fiilinden para+1 önekiyle türetilmiştir. Yunanca fiil Hintavrupa Anadilinde yazılı örneği bulunmayan *plāk-yo- biçiminden evrilmiştir. Bu biçim Hintavrupa Anadilinde yazılı örneği bulunmayan *plāk-2^ "vurmak" kökünden türetilmiştir.

    timpani

    İtalyanca timpani "1. davullar, genel olarak perküsyon, 2. yarımküre şeklinde büyük orkestra davulu" sözcüğünden alıntıdır. İtalyanca sözcük İtalyanca timpano "davul" sözcüğünün çoğuludur. Bu sözcük Eski Yunanca aynı anlama gelen týmpanon τύμπανον z sözcüğünden alıntıdır. Yunanca sözcük Eski Yunanca týpō veya týmpō τύπω/τύμπω z "vurmak, dövmek, davul çalmak" fiilinden türetilmiştir. Daha fazla bilgi için tip maddesine bakınız.

    tip

    Fransızca type "1. kalıp, matbaa hurufatı, 2. 1. edebiyatta kişilik kalıbı, 2. ilgi veya dikkat çekici kişilik" sözcüğünden alıntıdır. Fransızca sözcük Eski Yunanca týpos τύπος z "damga, kalıp" sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Eski Yunanca tý(m)pō τύ(μ)πω z "vurmak, dövmek, davul çalmak" fiilinden türetilmiştir. Yunanca fiil Hintavrupa Anadilinde yazılı örneği bulunmayan *tu(m)p- biçiminden evrilmiştir. Bu biçim Hintavrupa Anadilinde yazılı örneği bulunmayan *(s)teu-1 "vurmak, kakmak" kökünden türetilmiştir.

    aferin

    Farsça āfirīn آفرين z "övgü, kutsama, alkış" sözcüğünden alıntıdır. Farsça sözcük Orta Farsça (Pehlevice veya Partça) aynı anlama gelen āfrīn sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük Orta Farsça (Pehlevice veya Partça) āfrītan, āfrīn- "1. övmek, kutsamak, 2. yaratmak" fiilinden türetilmiştir.

    köfte

    Farsça kōfte كوفته z "(havanda) dövülmüş, çiğnenmiş" sözcüğünden alıntıdır. Farsça sözcük Farsça kōftan, kōs- كوفتن, كوس z "dövmek, tokmakla vurmak, ezmek" fiilinden türetilmiştir. Bu sözcük Hintavrupa Anadilinde yazılı örneği bulunmayan *kop- "vurmak, kesmek" biçiminden evrilmiştir.