Içinde kelimesi için arama sonuçları, sonuçlar arasından seçerek Içinde ne demek olduğunu görüntüleyin.
Türkçe sözcük, Belirteç halinde Bu yarım saat içinde evde neler geçti? - Y. Z. Ortaç anlamına gelir. Türkçe dilinden alınan içinde kelimesi Dünya atom çağında, biz hâlâ medeniyet kavgası içindeyiz. - F. R. Atay anlamındadır.
Arapça ˁayyāş عيّاش "iyi (bolluk içinde) yaşayan kimse" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ˁyş kökünden gelen ˁāşa عاش "yaşadı, geçindi" fiilinin meslek adıdır. Daha fazla bilgi için maişet maddesine bakınız.
Arapça dχl kökünden gelen dāχil داخل "giren, duhul eden, içinde olan" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça daχl veya duχūl "girme" sözcüğünün failidir. Daha fazla bilgi için dahil1 maddesine bakınız.
Arapça dkn kökünden gelen dukkān veya dukān دكّان/دكان "platform, seki, tezgâh, özellikle çarşı içinde satış yeri " sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Aramice/Süryanice dūkanā דוכנא "platform, seki, kerevet" sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Akatça dakkannu "seki, üzerine bir şey konulan yükselti" sözcüğünden alıntıdır. Akatça sözcük Sumerce dagana "bir tür tezgâh veya platform" sözcüğünden alıntıdır.
Arapça fanā fī-llāh فنا فى الله "Tanrı içinde yokolma" deyiminden alıntıdır. Daha fazla bilgi için fena, fi, allah maddelerine bakınız.
Arapça fī فى "-de, içinde (edat)" sözcüğünden alıntıdır.
Arapça fī ḥaddi'l-ḏāt فى حدّ الذات "kendi doğasının sınırları içinde" deyiminden alıntıdır. Arapça deyim Arapça ḥadd حدّ "sınır" ve Arapça ḏāt ذات "öz, doğa, kişilik" sözcüklerinin bileşiğidir. Daha fazla bilgi için had, zat maddelerine bakınız.
Arapça ḥwz/ḥyz kökünden gelen ḥawzat حوزة "1. mülk, varlık, 2. bir şeyin sınırları içinde olan" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ḥāza حاز "elde etti, tuttu, sahip oldu" fiilinin ismi merresidir.
Arapça ḥayāṭ حياط "1. duvarlar, 2. duvarla çevrili avlu, dış duvarın içinde fakat ev kapısı dışında olan alan" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ḥwṭ kökünden gelen ḥāˀit حائت "çevre duvarı, çit" sözcüğünün çoğuludur. Bu sözcük Arapça ḥayṭ veya ḥīṭat حيط/حيطة "etrafını çevirme, koruma, savunma, sakınma" sözcüğünden türetilmiştir.
Arapça ḍrb kökünden gelen iḍṭirāb إضطراب "1. çarpışma, 2. iç çatışma ve sıkıntı içinde olma" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ḍarb ضرب "çarpma" sözcüğünün iftiˁāl vezni (VIII) masdarıdır. Daha fazla bilgi için darp maddesine bakınız.
Arapça iksīr إكسير "damıtılarak elde edilen öz" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Eski Yunanca eksaíresis εξαίρεσις "(içinden) çıkarma, süzüp alma" sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Eski Yunanca eksairéō εξαιρέω "(içinden) çıkarmak, süzüp almak" fiilinden +sis sonekiyle türetilmiştir. Yunanca fiil Eski Yunanca ʰairéō ἃιρέω "almak, kapmak, tutmak" fiilinden ek+ önekiyle türetilmiştir. Daha fazla bilgi için katarsis maddesine bakınız.