Türkçe ne demek

    Bela Sonuçları

    Bela kelimesi için arama sonuçları, sonuçlar arasından seçerek Bela ne demek olduğunu görüntüleyin.

    Bela kelimesini içeren ve alakalı 12 sonuç bulundu.

    bela

    Arapça blw kökünden gelen balāˀ بلاء z "sınav, zorluk, büyük sıkıntı" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça balā بلاء z "sınadı, mihenk taşına vurdu, denedi" fiilinin masdarıdır.

    belagat

    Arapça blġ kökünden gelen balāġat بلاغة z "bilgide ve özellikle retorikte yetkin olma, güzel söyleme yeteneği" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça bulūġ بلوغ z "erme, varma, yetişme" sözcüğü ile eş kökenlidir. Daha fazla bilgi için büluğ maddesine bakınız.

    afet

    Arapça Awf kökünden gelen āfat آفة z "bela, felaket, salgın hastalık" sözcüğünden alıntıdır.

    beliğ

    Arapça blġ kökünden gelen balīġ بليغ z "güzel konuşan" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça balāġat بلاغة z "güzel konuşma" sözcüğünün sıfatıdır. Daha fazla bilgi için belagat maddesine bakınız.

    gaile

    Arapça ġwl kökünden gelen ġāˀilat غائلة z "aniden gelen bela" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ġawl غول z "aniden saldırma, üşüşme" sözcüğünün fail dişil (müennes, feminine) halidir. Bu sözcük Arapça ġūl غول z "gulyabani, aniden insana saldırıp parçalayan efsane yaratığı" sözcüğünün masdarıdır. Daha fazla bilgi için gulyabani maddesine bakınız.

    iptila

    Arapça blw kökünden gelen ibtilāˀ إبتلاء z "sınav, zorluklarla imtihan edilme" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça balā بلاء z "sınadı, sıkıntı ve mihnet verdi" fiilinin iftiˁāl vezni (VIII) masdarıdır. Daha fazla bilgi için bela maddesine bakınız.

    levha

    Arapça lwḥ kökünden gelen lawḥ veya lawḥat لوح/لوحة z "tabela, tabla, tablo" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Aramice/Süryanice lawḥā לוחא z "1. tabla, masa, 2. özellikle Musa'nın on emrinin yazılı olduğu levha" sözcüğü ile eş kökenlidir. Bu sözcük İbranice aynı anlama gelen lawχ לוח z sözcüğü ile eş kökenlidir.

    musibet

    Arapça ṣwb kökünden gelen muṣībat مصيبة z "isabet eden şey, bela, kaza" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça iṣābat إصابة z "isabet etme, hedefi bulma, uğrama" sözcüğünün ifˁāl vezni (IV) fail dişil (müennes, feminine) halidir. Daha fazla bilgi için tasvip maddesine bakınız.

    mübalağa

    Arapça blġ kökünden gelen mubālaġat مبالغة z "belagat gösterme, abartma, retorik" sözcüğünden alıntıdır. Daha fazla bilgi için belagat maddesine bakınız.

    müptela

    Arapça blw kökünden gelen mubtalā مبتلا z "iptilaya uğrayan, sınanan" fiilinden alıntıdır. Arapça fiil Arapça ibtilāˀ إبتلاء z "sınanma" sözcüğünün iftiˁāl vezni (VIII) mefˁuludur. Daha fazla bilgi için bela maddesine bakınız.

    nevazil

    Arapça nawāzil نوازل z "başa gelen belalar" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça nzl kökünden gelen nāzilat نازلة z "'inen şey', kaderin sillesi, bela, felaket" sözcüğünün çoğuludur. Daha fazla bilgi için nüzul maddesine bakınız.

    yezit

    Yezīd bin Muaviye "Kerbela'da Hz. Hüseyin'in öldürülmesinden sorumlu tutulan Emevi halifesi (h. 680-683)" özel adından alıntıdır. Bu sözcük Arapça zyd kökünden gelen yazīdu يزيد z "artar" sözcüğünden türetilmiştir. Bu sözcük Arapça zāda زاد z "arttı" fiilinden türetilmiştir. Daha fazla bilgi için ziyade maddesine bakınız.