Atmak kelimesi için arama sonuçları, sonuçlar arasından seçerek Atmak ne demek olduğunu görüntüleyin.
Arapça mlw kökünden gelen imlāˀ إملاء
"dikte etme, yazı yazdırma" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Aramice/Süryanice mlē מל "1. dolu, 2. herekeli yani sesli harfleri bildiren noktaları doldurulmuş yazı" sözcüğünün ifˁāl vezni (IV) masdarı olabilir; ancak bu kesin değildir. Bu sözcük Aramice/Süryanice #mly מלי "doldurma" kökünden türetilmiştir.Fransızca amalgame veya İngilizce amalgam "civa alaşımı, yumuşak ve kolay şekillenen her çeşit alaşım" sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Geç Latince amalgama "simyada civa alaşımı" sözcüğünden alıntıdır. Geç Latince sözcük Arapça al-malġam الملغم merhem maddesine bakınız.
"alaşım, bulamaç, krem" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Eski Yunanca aynı anlama gelen málagma μάλαγμα sözcüğünden alıntıdır. Yunanca sözcük Eski Yunanca malássō, malag- μαλάσσω, μαλαγ- "yumuşatmak" fiilinden +ma sonekiyle türetilmiştir. Yunanca fiil Hintavrupa Anadilinde aynı anlama gelen yazılı örneği bulunmayan *melag- biçiminden evrilmiştir. Daha fazla bilgi içinArapça ˁrş kökünden gelen ˁarş عرش
"1. taht, 2. göğün dokuzuncu tabakası" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Aramice/Süryanice ˁarş ערש "taht şeklinde yatak, özellikle Baal tapınağında bulunan taht" sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Akatça erşu "Mezopotamya'da açık havada yatmak için kullanılan taht şeklinde yatak" sözcüğünden alıntıdır.Farsça barṭaraf kardan برطرف كردن taraf maddesine bakınız.
"bir yana atmak" deyiminden alıntıdır. Farsça deyim Arapça ṭaraf طرف sözcüğünden ber+ önekiyle türetilmiştir. Daha fazla bilgi içinArapça fānūs فانوس fantezi maddesine bakınız.
"lamba, fener" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Eski Yunanca aynı anlama gelen phanós φανός sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Eski Yunanca phaínō, phan- φαίνω, φα- "aydınlanmak, aydınlatmak" fiilinden türetilmiştir. Daha fazla bilgi içinArapça iblīs إبليس balistik maddesine bakınız.
"şeytan" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Eski Yunanca diábolos διάβολος "iftiracı, şeytan" sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Eski Yunanca diabállō διαβάλλω "iftira etmek, yanıltmak" fiilinden türetilmiştir. Yunanca fiil Eski Yunanca bállō, bol- βάλλω, βολ- "atmak" fiilinden dia+ önekiyle türetilmiştir. Daha fazla bilgi içinArapça ˁifrit عفرت aferin maddesine bakınız.
"bir tür zararlı cin" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Orta Farsça (Pehlevice veya Partça) āfrīta "yaratık, mahluk" sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Orta Farsça (Pehlevice veya Partça) āfrītan "yaratmak" fiilinden türetilmiştir. Daha fazla bilgi içinFarsça marham مرهم
veya Arapça malġam veya malham ملغم/ملهم "alaşım, bulamaç, krem" sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Eski Yunanca málagma μάλαγμα "a.a., özellikle sepicilikte kullanılan yumuşatıcı bileşim" sözcüğünden alıntıdır. Yunanca sözcük Eski Yunanca malássō, malag- μαλάσσω, μαλαγ- "yumuşatmak" fiilinden +ma sonekiyle türetilmiştir. Yunanca fiil Hintavrupa Anadilinde aynı anlama gelen yazılı örneği bulunmayan *mel-ag- biçiminden evrilmiştir. Bu biçim Hintavrupa Anadilinde yazılı örneği bulunmayan *mel-1 "gevşemek, yumuşamak" kökünden türetilmiştir.Arapça sānṭūr سانطور
"kanuna benzer bir telli çalgı" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Aramice/Süryanice aynı anlama gelen psnṭr פסנטרא sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Eski Yunanca aynı anlama gelen psaltēr(ion) ψαλτηριον sözcüğünden alıntıdır. Yunanca sözcük Eski Yunanca psállō ψάλλω "gergin bir yayı parmakla çekmek, çınlatmak, telli çalgı çalmak" fiilinden türetilmiştir.Eski Türkçe yala- "iftira etmek, dil uzatmak, söz taşımak" fiilinden +In sonekiyle türetilmiştir. Eski Türkçe fiil Eski Türkçe yalğa- "yalamak" fiili ile eş kökenlidir. Bu sözcük Ana Türkçe yazılı örneği bulunmayan *yalığ "dil" sözcüğünden türetilmiştir. Daha fazla bilgi için yala- maddesine bakınız.
Farsça çaşīde چشيده
"tadılmış, tadılan, tadan" sözcüğünden alıntıdır. Farsça sözcük Farsça çaşīdan, çāş- چشيدن, چاش "tatmak " fiilinden türetilmiştir. Bu sözcük Avesta (Zend) dilinde aynı anlama gelen çāş- sözcüğü ile eş kökenlidir. Avestaca sözcük Hintavrupa Anadilinde yazılı örneği bulunmayan *geus- "tatmak, seçmek" biçiminden evrilmiştir.