Zey kelimesi için arama sonuçları, sonuçlar arasından seçerek Zey ne demek olduğunu görüntüleyin.
Arapça ḏyl kökünden gelen ḏayl ذيل
"kuyruk, giysinin eteği, uzantı" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ḏāla "uzun idi, uzadı, kuyruk kaldırdı" fiilinden türetilmiştir.Arapça zaytūn زيتون
"zeytin taneleri" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça zyt kökünden gelen zayt زيت "zeytin" sözcüğünün çoğuludur. Bu sözcük Aramice/Süryanice aynı anlama gelen zeytā זיתא sözcüğünden alıntıdır. Aramice/Süryanice sözcük İbranice aynı anlama gelen zayt זית sözcüğü ile eş kökenlidir. İbranice sözcük Fenike dilinde aynı anlama gelen zyt sözcüğü ile eş kökenlidir.Farsça ve Orta Farsça (Pehlevice veya Partça) zīrak زيرك
"hızlı, zeki, tetik" sözcüğünden alıntıdır.Osmanlıca sözcük, Romanizasyon halinde (edebiyat) ek, ilave anlamına gelir. Osmanlıca dilinden alınan zeyl kelimesi ayırma, tefrik anlamındadır.
Ar (Mağr) bandir بندر
"1. Mağrip müziğine özgü, keçi derisinden imal edilen geniş yüzeyli davul, 2. rezonans amacıyla bu davulun iç kısmına gerilen ip" sözcüğünden alıntıdır. sözcük Fransızca timbre veya tymbre "(ortaçağ müziğinde) 1. Mağrip müziğine özgü, keçi derisinden imal edilen geniş yüzeyli davul, 2. rezonans amacıyla bu davulun iç kısmına gerilen ip" sözcüğünden alıntıdır.Arapça ve Farsça hind هند
"Hint ülkesi, Hindistan'a ait" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Eski Farsça ve Avesta (Zend) dilinde hindu- "Hindistan'ın kuzeyinde bir ülke, Pencap" sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Sanskritçe sindhu- "nehir, özellikle İndus nehri" sözcüğünden alıntıdır.Arapça ḳaṭāˀif قطائف kadife maddesine bakınız.
"çok ince hamurdan yapılmış tatlı, baklava" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ḳṭf kökünden gelen ḳaṭīfat قطيفة "hav, kırpıntı, sütün yüzeyinden alınan kaymak" sözcüğünün çoğuludur. Daha fazla bilgi içinArapça ḳṭf kökünden gelen ḳaṭīfat قطيفة
"hav, havlı kumaş, kadife" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ḳaṭf قطف "bir şeyin yüzeyini sıyırma, traşlama, sütün kaymağını alma" sözcüğünün sıfat dişil (müennes, feminine) halidir.Arapça kfn kökünden gelen kafan كفن küfe maddesine bakınız.
"cenazeyi örten dikişsiz bez" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Eski Yunanca kóphinos κόφινος "hasır veya çubuktan örülen büyük sepet, küfe" sözcüğü ile eş kökenlidir. Daha fazla bilgi içinArapça lḥḳ kökünden gelen lāḥiḳat لاحقة
"eklenen şey, ilave, zeyl" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça laḥḳ veya laḥāḳ لحق/لحاق "yetişme, varma, katılma, eklenme" sözcüğünün fail dişil (müennes, feminine) halidir.Arapça zyt kökünden gelen mazīt veya muzayyat مزيت/مزيّت zeytin maddesine bakınız.
"yağlı" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça zayt زيت "zeytinyağı" sözcüğünün tefˁîl vezni (II) mefˁuludur. Daha fazla bilgi içinFransızca mousseline "tülbend" sözcüğünden alıntıdır. Fransızca sözcük İtalyanca mussolina "1. Musullu, Musul'dan gelen, 2. Orta Doğu kökenli ince pamuklu kumaş, tülbend" sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Mussolo "Kuzey Irak'ta bir kent, Musul" sözcüğünün dr. Bu sözcük Arapça aynı anlama gelen al-Mawṣil الموصل vasıl maddesine bakınız.
özel adından alıntıdır. Bu sözcük Arapça wṣl kökünden gelen mawṣil "yol çatı, kavşak" sözcüğünden türetilmiştir. Daha fazla bilgi içinArapça nfs kökünden gelen nafs نفس nefes maddesine bakınız.
"1. ruh, benlik, kimlik, can, kişi, 2. felsefede ruhun maddeye yönelen veya hayvani düzeyi (appetitus veya spiritus appetens)" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça nafasa "nefes aldı" fiilinin masdarıdır. Daha fazla bilgi için