Türkçe ne demek

    Ulan Sonuçları

    Ulan kelimesi için arama sonuçları, sonuçlar arasından seçerek Ulan ne demek olduğunu görüntüleyin.

    Ulan kelimesini içeren ve alakalı 14 sonuç bulundu.

    ulan

    Türkiye Türkçesinde oğlan sözcüğü ile eş kökenlidir. Daha fazla bilgi için oğlan maddesine bakınız.

    ulanma

    ulanmak

    ulantı

    algoritm

    Fransızca algorithme "matematikte bir problemi çözmek için uygulanan prosedürler dizisi" sözcüğünden alıntıdır. Fransızca sözcük Eski Fransızca algorisme "Arap sayılarıyla aritmetik işlem yapma yöntemi [esk.]" sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük Arapça al-χʷarizmī الخورزمى z "İslam matematikçisi Harezmi (9. yy)" özel adından türetilmiştir. Bu sözcük χʷarizm "Orta Asya'da bir ülke, Harezm" özel adından türetilmiştir.

    dükkân

    Arapça dkn kökünden gelen dukkān veya dukān دكّان/دكان z "platform, seki, tezgâh, özellikle çarşı içinde satış yeri " sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Aramice/Süryanice dūkanā דוכנא z "platform, seki, kerevet" sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Akatça dakkannu "seki, üzerine bir şey konulan yükselti" sözcüğünden alıntıdır. Akatça sözcük Sumerce dagana "bir tür tezgâh veya platform" sözcüğünden alıntıdır.

    falan

    Arapça aynı anlama gelen fulān فلان z sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük İbranice ve Aramice/Süryanice pəlān פלן z "'ve saire' anlamında kullanılan bir sözcük, falan" sözcüğünden alıntıdır.

    fi tarihi

    Arapça فى z "-de, içinde (edat)" sözcüğünden alıntıdır.

    hazine

    Arapça χzn kökünden gelen χazīnat خزينة z "kıymetli eşya veya para konulan yer, depo, kasa, saklama yeri" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça χaznat خزنة z "saklama, depolama" sözcüğünün sıfat dişil (müennes, feminine) halidir.

    hazne

    Arapça χzn kökünden gelen χaznat خزنة z "kıymetli eşya veya para konulan yer, depo, hazine" sözcüğünden alıntıdır. Daha fazla bilgi için hazine maddesine bakınız.

    iltibas

    Arapça lbs kökünden gelen iltibās إلتباس z "anlamı belirsiz veya karışık olma, bulanıklık" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça iltabasa "karmakarış oldu, belirsizleşti, bulandı" fiilinin iftiˁāl vezni (VIII) masdarıdır. Bu sözcük Arapça labasa "karıştırdı" fiilinin iftiˁāl vezni (VIII)idir. Daha fazla bilgi için libas maddesine bakınız.

    kâşif

    Arapça kşf kökünden gelen kāşif كاشف z "keşfeden, bulan, saklı bir şeyi ortaya çıkaran" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça kaşafa كشف z "buldu, ortaya çıkardı" fiilinin failidir. Daha fazla bilgi için keşif maddesine bakınız.

    kelek2

    Arapça kalak كلك z "Fırat ve Dicle nehirlerine özgü sal" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Akatça kalakku "üstüne oturulan şey, sandalye, taht, sal" sözcüğünden alıntıdır.

    kulunç

    Arapça ḳūlanc veya ḳūlinc قولنج z "bağırsak ağrısı, kolik" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Eski Yunanca yazılı örneği bulunmayan *kōlanχos κώλαγχος z "bağırsak-sıkan" sözcüğünden alıntıdır. (NOT: Bu sözcük Eski Yunanca kōlikos κώλικος z "bağırsak ağrısı, kolik" sözcüğü ile eş kökenlidir. ) Yunanca sözcük Eski Yunanca kólon κώλον z "kalın bağırsak" sözcüğünden türetilmiştir. Daha fazla bilgi için kolon2 maddesine bakınız.