Elti kelimesi için arama sonuçları, sonuçlar arasından seçerek Elti ne demek olduğunu görüntüleyin.
Eski Türkçe élti sözcüğünden evrilmiştir. Eski Türkçe sözcük Eski Türkçe élt- sözcüğünden türetilmiştir.
Arapça ˁrf kökünden gelen aˁrāf أعراف "Kuran'a göre cennetle cehennem arasındaki yer" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ˁurf عرف "1. pratik bilgi, örf, 2. yüksek yer, çıkıntı, yükselti, tümsek" sözcüğünden türetilmiş olabilir; ancak bu kesin değildir. Daha fazla bilgi için örf maddesine bakınız.
Arapça dkn kökünden gelen dukkān veya dukān دكّان/دكان "platform, seki, tezgâh, özellikle çarşı içinde satış yeri " sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Aramice/Süryanice dūkanā דוכנא "platform, seki, kerevet" sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Akatça dakkannu "seki, üzerine bir şey konulan yükselti" sözcüğünden alıntıdır. Akatça sözcük Sumerce dagana "bir tür tezgâh veya platform" sözcüğünden alıntıdır.
Arapça ḥll kökünden gelen maḥlūl محلول "çözülmüş, çözelti" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ḥalla "çözdü" fiilinin mefˁuludur. Daha fazla bilgi için hal2 maddesine bakınız.
Arapça ˁmy kökünden gelen muˁammā معمّا "köreltilmiş, karanlık, esrarlı" fiilinden alıntıdır. Arapça fiil Arapça taˁmīm تعميم "köreltme" sözcüğünün tefˁîl vezni (II) mefˁuludur. Daha fazla bilgi için âmâ maddesine bakınız.
Arapça ˁẓm kökünden gelen muˁaẓẓam معظّم "yüceltilmiş, azametli" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça taˁẓīm تعظيم "yüceltme" sözcüğünün tefˁîl vezni (II) mefˁuludur. Daha fazla bilgi için azamet maddesine bakınız.
Arapça ˁzz kökünden gelen muˁazzaz معزّز "saygı duyulan, yüceltilen" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ˁazzaza عزّز "saygı gösterdi, yüceltti" fiilinin tefˁîl vezni (II) mefˁuludur. Daha fazla bilgi için izzet maddesine bakınız.
Arapça ˁrf kökünden gelen ˁurf عرف "1. adap, erkân, pratik bilgi, misal ve tecrübe ile öğrenilen şeyler, 2. yükselti, tümsek, 3. yele" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ˁarafa عرف "bildi, öğrendi, anladı" fiilinin masdarıdır. Daha fazla bilgi için irfan maddesine bakınız.
Arapça ˁlw kökünden gelen taˁālī تعالي "yüceltilme, yükseltilme" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ˁalā veya ˁaliya علا "yüksek idi, yükseldi" fiilinin tefāˁul vezni (VI) masdarıdır. Daha fazla bilgi için ali maddesine bakınız.
Farsça nişāste نشاسته "dibe oturan şey, çökelti, nişasta" sözcüğünden alıntıdır. Farsça sözcük Farsça nişastan, nişīn- نشستن, نشين "oturmak" fiilinden türetilmiştir. Bu sözcük Avesta (Zend) dilinde aynı anlama gelen nishidaiti sözcüğü ile eş kökenlidir. Avestaca sözcük Sanskritçe aynı anlama gelen nişīdati sözcüğü ile eş kökenlidir. Sanskritçe sözcük Hintavrupa Anadilinde yazılı örneği bulunmayan *ni- "aşağı" ve Hintavrupa Anadilinde yazılı örneği bulunmayan *sed-1 "oturmak" sözcüklerinin bileşiğidir. Daha fazla bilgi için sedye maddesine bakınız.
Eski Türkçe élti sözcüğünden evrilmiştir. Eski Türkçe sözcük Eski Türkçe élt- sözcüğünden türetilmiştir.