Türkçe ne demek

    Bere Sonuçları

    Bere kelimesi için arama sonuçları, sonuçlar arasından seçerek Bere ne demek olduğunu görüntüleyin.

    Bere kelimesini içeren ve alakalı 14 sonuç bulundu.

    bereket

    Arapça brk kökünden gelen barakat بركة z "Allah’ın verdiği nimet, bolluk, verimlilik" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Aramice/Süryanice bərākā veya bərāktā ברכא/ברכתא z "1. diz çökerek yapılan dua, 2. nimet, bolluk, verimlilik" sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük İbranice aynı anlama gelen bərakah ברכה z sözcüğü ile eş kökenlidir. İbranice sözcük İbranice berek ברך z "diz" sözcüğünden türetilmiştir.

    bere1

    Eski Türkçe aynı anlama gelen yazılı örneği bulunmayan *ber- fiilinden +A sonekiyle türetilmiştir.

    bere2

    Fransızca béret "düz tepeli kenarsız şapka" sözcüğünden alıntıdır. Fransızca sözcük Provansal dilinde aynı anlama gelen berret sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Geç Latince birrus "bir tür külahlı cübbe, burnus" sözcüğünün küçültme halisidir.

    bere

    Türkçe sözcük, Ad halinde (patoloji) bir yere çarpma, incitme veya vurma sonucu vücudun herhangi bir yerinde oluşan çürük anlamına gelir. Türkçe dilinden alınan bere kelimesi herhangi bir şeyde görülen çizik, ezik anlamındadır. sözcük, Adıl halinde biri anlamına gelir. Osmanlıca sözcük, Romanizasyon halinde kuzu anlamına gelir. Osmanlıca dilinden alınan bere kelimesi بره‏ anlamındadır. İskoç İngilizcesi sözcük, Ad halinde (tahıllar, buğdaygiller) arpa anlamına gelir. İtalyanca sözcük, Eylem halinde içmek anlamına gelir. İtalyanca dilinden alınan bere kelimesi (arkaik) bevere anlamındadır. Ad sözcük, Ad halinde (içecekler, alkollü içecekler) bira anlamına gelir.

    bereket

    Arapça brk kökünden gelen barakat بركة z "Allah’ın verdiği nimet, bolluk, verimlilik" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Aramice/Süryanice bərākā veya bərāktā ברכא/ברכתא z "1. diz çökerek yapılan dua, 2. nimet, bolluk, verimlilik" sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük İbranice aynı anlama gelen bərakah ברכה z sözcüğü ile eş kökenlidir. İbranice sözcük İbranice berek ברך z "diz" sözcüğünden türetilmiştir.

    bornoz

    Arapça burnūs veya burnus برنوس/برنس z "külahlı cübbe" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Geç Latince aynı anlama gelen birrus sözcüğü ile eş kökenlidir. Daha fazla bilgi için bere2 maddesine bakınız.

    fağfur

    Arapça faġfūr فغفور z "Çin hükümdarı, Çin ülkesi" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Orta Farsça (Pehlevice veya Partça) baġpuhr "tanrının oğlu" sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Sanskritçe bhágaputra भगपुत्र z "tanrının oğlu, Çin hükümdarlarının sıfatı" sözcüğü ile eş kökenlidir. Sanskritçe sözcük Sanskritçe bhága "1. baht, bereket, 2. bey, hükümdar, tanrı" ve Sanskritçe putrá "oğul" sözcüklerinin bileşiğidir. Daha fazla bilgi için bahş maddesine bakınız.

    hıdrellez

    Hıdır İlyas "Ortadoğu halk inançlarında bereket getirici olarak bilinen iki kutsal kişilik" özel adından türetilmiştir. Bu sözcük Arapça χiḍr خضر z "Kuranda adı geçen kutsal kişilik, Hızır" ve Arapça ilyās إلياس z "İbrani peygamberlerinden biri, Eliyahu" sözcüklerinin bileşiğidir. Daha fazla bilgi için hızır maddesine bakınız.

    muhabir

    Arapça χbr kökünden gelen yazılı örneği bulunmayan *muχābir مخابر z sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça yazılı örneği bulunmayan *muχābarat مخابرة z "haberleşme" sözcüğünün mufā'alat vezni (III) failidir. Daha fazla bilgi için muhabere maddesine bakınız.

    mübarek

    Arapça brk kökünden gelen mubārak مبارك z "kutlu, kutsanmış" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça mubārakat مباركة z "kutsama, bereket duası etme" sözcüğünün mufā'alat vezni (III) mefˁuludur. Daha fazla bilgi için bereket maddesine bakınız.

    nema

    Arapça nmw kökünden gelen namāˀ نماء z "artış" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça namā نما z "arttı, çoğaldı, bereket buldu" fiilinin masdarıdır.

    tebrik

    Arapça brk kökünden gelen tabrīk تبريك z "kutsama, kutlama" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça barakat بركة z "kutsanma, yücelme" sözcüğünün tefˁîl vezni (II) masdarıdır. Daha fazla bilgi için bereket maddesine bakınız.

    zebur

    Arapça zbr kökünden gelen zabūr زبور z "yazılmış şey, kitap, özellikle Kuran'a göre Davut peygambere vahyedilen kitap" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça zabr زبر z "yazma" sözcüğünden türetilmiş olabilir; ancak bu kesin değildir.

    şad

    Farsça ve Orta Farsça (Pehlevice veya Partça) şād شاد z "1. bol, bereketli, gür, ferah, 2. sevinçli, mutlu" sözcüğünden alıntıdır. Farsça sözcük Eski Farsça aynı anlama gelen şiyāta- sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük Hintavrupa Anadilinde yazılı örneği bulunmayan *kʷiē-t- "huzurlu" biçiminden evrilmiştir. Bu biçim Hintavrupa Anadilinde yazılı örneği bulunmayan *kʷeiə-2 "huzurlu olmak, istirahat etmek" kökünden türetilmiştir.