Firuze kelimesi Türkçe'de "gök rengi bir süs taşı, türkuaz" anlamına gelir.
Arapça fīrūza veya fayrūzac فيروز/فيروزج z "gök rengi bir süs taşı, türkuaz" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Farsça aynı anlama gelen pīrōze veya payrōze پيروزه z sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Orta Farsça (Pehlevice veya Partça) padrōçak "ışık saçan, parlayan, muhteşem" sözcüğünden evrilmiştir. Orta Farsça sözcük Avesta (Zend) dilinde yazılı örneği bulunmayan *paiti-raok- "'geri-ışıyan', re-splendent" sözcüğü ile eş kökenlidir. Avestaca sözcük Avesta (Zend) dilinde raok- "ışımak" fiilinden paiti+ önekiyle türetilmiştir. Daha fazla bilgi için ruz maddesine bakınız.
Firuze kelimesi tarihte bilinen ilk kez pirūze ed. Borovkov, Orta Asya'da Bulunmuş Kuran Tefsirinin... (1300 yılından önce)feyrūzec [ İrşadü'l-Mülûk ve's-Selâtîn (1387) : yazı yirde ol, anıng bolur nerse yokdur anıng içinde takı yokdur feyrūzecde ] eserinde yer almıştır.
Bu kelimenin kökeni ve ayrıntılı kaynak için kelimeyi etimoloji sözlüğünde inceleyebilirsiniz: Firuze kelime kökenini göstermek için tıklayın.
Gerek "kavrulmuş buğday" gerek "tavuk yavrusu" anlamları "ufalamak, ufak" düşüncesine dayanır.
Firuze kelimesi hakkında ayrıntılı bir arama başlatmak için buraya tıklayın.