Türkiye Türkçesinde ağla- fiilinden türetilmiş olabilir; ancak bu kesin değildir. Daha fazla bilgi için ağla- maddesine bakınız.
Ağıt kelimesi tarihte bilinen ilk kez ağıtcı "ölülerin arkasından ağlayan kadın" Mütercim Asım, Burhan-ı Katı Tercemesi (1797) : Mûşger (Fa.) = Arabların nebbâhe ve neddâbe ıtlak eyledükleri karıdır. Cinaze önünde ve karıların aralığında meyyitin evsafını zikr ü ta'dat ederek a'lâ savt ile girye (...) éderler. Türkîde ağıtcı tâbir éderler.ağıt "mersiye" [ c (1931) : Şimdiye kadar Kubilay2a ağıt yakmak aklıma gelmedi. ] eserinde yer almıştır.
Bu kelimenin kökeni ve ayrıntılı kaynak için kelimeyi etimoloji sözlüğünde inceleyebilirsiniz: Ağıt kelime kökenini göstermek için tıklayın.
Ağıt biçimi ilk kez 1928'de Ali Rıza Yalman'ın Maarif Dergisinde çıkan bir makalesinde mersiye anlamıyla halktan derlenmiş olarak görülür. Türkiye Türkçesinde ağlamak fiiliyle alakalı olması muhtemel ise de yapısal ilişki açık değildir. Ermenice ağôt' աղօթ "dua, yakarış" sözcüğünden alıntı düşünülebilir.
Bu kelimeye benzer bazı kelimelere göz atın; agitprop, ağıt, cehennem, ceride, harita, istibdat, kırtasiye
Veya Ağıt kelimesi hakkında ayrıntılı bir arama başlatmak için buraya tıklayın.