Yüzün kelimesi için arama sonuçları, sonuçlar arasından seçerek Yüzün ne demek olduğunu görüntüleyin.
Türkçe sözcük, Belirteç halinde yüz üstü, yüzükoyun anlamına gelir.
Arapça ˁayyūḳ عيّوق
"keçi yıldızı, Capella, gökyüzünün en yüksek yeri" sözcüğünden alıntıdır.Arapça clw kökünden gelen cilwat جلوة cila maddesine bakınız.
"1. yüzünü açma, gelinin duvağını açarak yüzünü göstermesi, 2. yüze sürülen parlatıcı" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça calā جلا "parlattı, aydınlattı, ortaya çıkardı" fiilinin masdarıdır. Daha fazla bilgi içinArapça cūġrāfiyyā جوغرافيّا geo+, +grafi maddelerine bakınız.
"'tarif-i arz ilmi'" fiilinden alıntıdır. Arapça fiil Eski Yunanca geōgraphía γεωγραφία "yeryüzünün tasviri, haritacılık, coğrafya" sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Eski Yunanca gē γή "dünya, yeryüzü" ve Eski Yunanca gráphō γράφω "çizmek, tasvir etmek" sözcüklerinin bileşiğidir. Daha fazla bilgi içinArapça dcl kökünden gelen daccāl دجّال
"İslami inanca göre kıyametten önce yeryüzüne gelecek olan sahte mesih" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Aramice/Süryanice daggalā דגלא "kandırıcı, sahteci" sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Aramice/Süryanice #dgl דגל "kandırma, görünme" kökünden türetilmiştir. (NOT: Aramice/Süryanice kök Akatça dagālu "bakma, görme" sözcüğü ile eş kökenlidir. )Arapça iḳlīm إقليم
"Batlamyus coğrafyasına göre yeryüzünün bölündüğü yedi kuşağın her biri, coğrafi bölge" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Eski Yunanca klíma κλίμα "1. eğim, 2. güneş ışınlarının eğimi, iklim kuşağı" sözcüğünden alıntıdır. (İlk kullanımı: Ptolemaios (MS 90-168).) Bu sözcük Eski Yunanca klínō κλίνω "eğimli olmak, yatık olmak" fiilinden +ma sonekiyle türetilmiştir. Yunanca fiil Hintavrupa Anadilinde yazılı örneği bulunmayan *kli-n-yo- biçiminden evrilmiştir. Bu biçim Hintavrupa Anadilinde aynı anlama gelen yazılı örneği bulunmayan *klei- kökünden türetilmiştir.Arapça lft kökünden gelen iltifāt إلتفات
"dikkat ve ilgi gösterme, ilgilenme, kayırma, yüz çevirip bakma" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça lafata لفت "döndü, eğildi, yüzünü veya dikkatini bir şeye yöneltti" fiilinin iftiˁāl vezni (VIII) masdarıdır.Arapça ḳbl kökünden gelen ḳabūl قبول
"alma, benimseme" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ḳabila قبل "1. yüz yüze geldi, yüzünü döndü, yüzleşti, 2. aldı, benimsedi, direnmedi, misafir etti, konukseverlik gösterdi" fiilinin masdarıdır.Arapça ḳṭr kökünden gelen ḳuṭr قطر katar maddesine bakınız.
"1. bölge, yeryüzünün kısımlarından her biri, 2. daire veya kürenin çapı" sözcüğünden alıntıdır. Daha fazla bilgi içinArapça nbˁ kökünden gelen manbaˁ منبع
"kaynak" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça nubūˁ نبوع "(su) kaynayarak yeryüzüne çıkma, fışkırarak akma" sözcüğünün ismi zaman ve mekânıdır.Arapça ˁrc kökünden gelen miˁrāc معراج
"1. merdiven, 2. Hz Muhammed'in Receb ayının 27ci gecesi gökyüzüne tırmanması" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça murūc مروج "tırmanma" sözcüğünün alet adıdır.