Tiz kelimesi için arama sonuçları, sonuçlar arasından seçerek Tiz ne demek olduğunu görüntüleyin.
Farsça ve Orta Farsça (Pehlevice veya Partça) tīz veya tēz تيز
"1. keskin, sivri, dik, 2. süratli" sözcüğünden alıntıdır. Farsça sözcük Avesta (Zend) dilinde aynı anlama gelen taeça- veya taeja- sözcüğü ile eş kökenlidir. Bu sözcük Sanskritçe tic-, tigma तिज्, तिग्म "keskin veya sivri olmak; sivri" sözcüğü ile eş kökenlidir. Sanskritçe sözcük Hintavrupa Anadilinde aynı anlama gelen yazılı örneği bulunmayan *(s)teig- biçiminden evrilmiştir.Arapça ġyr kökünden gelen ġayrat غيرة
"bir şey uğruna büyük hırs gösterme, kıskançlık, fanatizm" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ġāra غار "kıskandı, gayret gösterdi" fiilinin masdarıdır.Arapça ḥms kökünden gelen ḥamāsat حماسة
"coşma, aşırı cesaret gösterme, fanatizm" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ḥamisa حمس "coşkulu idi" fiilinin masdarıdır.Arapça lzm kökünden gelen iltizām إلتزام lüzum maddesine bakınız.
"1. benimseme, mantıken zorunlu kılma, gerektirme, 2. bir işi üstüne alma" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça luzūm لزوم "gerekme" sözcüğünün iftiˁāl vezni (VIII) masdarıdır. Daha fazla bilgi içinArapça mzc kökünden gelen imtizāc إمتزاج mezc maddesine bakınız.
"karışma, uyum sağlama" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça mazaca "karıştırdı, mezcetti" fiilinin iftiˁāl vezni (VIII) masdarıdır. Daha fazla bilgi içinArapça nẓm kökünden gelen intiẓām إنتظام nazım1 maddesine bakınız.
"düzenli olma, düzen" sözcüğünden alıntıdır. Daha fazla bilgi içinArapça nẓr kökünden gelen intiẓār إنتظار nazar maddesine bakınız.
"bekleme, yolunu gözleme" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça naẓara نظر "baktı" fiilinin iftiˁāl vezni (VIII) masdarıdır. Daha fazla bilgi içinOrta Yunanca kalafátizō καλαφάτιζω kılıf maddesine bakınız.
"gemi tahtaları arasına paçavra sıkıştırarak ziftlemek (vi)" sözcüğünden alıntıdır. Yunanca sözcük Arapça ḳlfṭ/clft kökünden gelen aynı anlama gelen ḳalafaṭ veya calfaṭa قلفط/جلفط fiili ile eş kökenlidir. Bu sözcük Aramice/Süryanice ḳəlāptā veya ḳəlaptā קלפתא/קלפתא "kabuk, zarf, tahılın kepeği" sözcüğü ile eş kökenlidir. Aramice/Süryanice sözcük Aramice/Süryanice ḳəlāpā קלפא "soymuk, meyve kabuğu, balık pulu" sözcüğü ile eş kökenlidir. Daha fazla bilgi içinKürtçe (Kurmanci) kirva veya kirve "çocuğu sünnet ettiren ve yaşam boyu sahip çıkan kişi" sözcüğünden alıntıdır. Kürtçe sözcük Süryanice ḳarīvā ܩܪܝܒܐ kurb maddesine bakınız.
"yakın kişi, akraba, vaftiz babası" sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Arapça ḳarīb "yakın kişi, akraba" sözcüğü ile eş kökenlidir. Daha fazla bilgi için