Türkçe ne demek

    Sütun Sonuçları

    Sütun kelimesi için arama sonuçları, sonuçlar arasından seçerek Sütun ne demek olduğunu görüntüleyin.

    Sütun kelimesini içeren ve alakalı 12 sonuç bulundu.

    sütun

    Farsça sutūn ستون z "direk, sütun" sözcüğünden alıntıdır. Farsça sözcük Orta Farsça (Pehlevice veya Partça) aynı anlama gelen stūn sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük Avesta (Zend) dilinde aynı anlama gelen stūna- sözcüğü ile eş kökenlidir. Avestaca sözcük Sanskritçe aynı anlama gelen sthūnā स्थूणा z sözcüğü ile eş kökenlidir. Sanskritçe sözcük Hintavrupa Anadilinde yazılı örneği bulunmayan *stāu- veya stōu- "durdurmak, dikmek" biçiminden evrilmiştir. Bu biçim Hintavrupa Anadilinde yazılı örneği bulunmayan *stā- "durmak" biçiminden evrilmiştir. Daha fazla bilgi için istasyon maddesine bakınız.

    sütuncuk

    amut

    Arapça ˁmd kökünden gelen ˁamūd عمود z "sütun, dikilitaş, direk" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ˁamada عمد z "dikti, destekledi, pekiştirdi, amaçladı, bir işi bilerek yaptı" fiilinin ismi mübalağasıdır.

    dehliz

    Arapça ve Farsça dihlīz دهليز z "koridor, geçit, sofa" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Orta Farsça (Pehlevice veya Partça) dahrīz "revak, kapı girişindeki sütunlu eşik, propylon" sözcüğünden evrilmiştir.

    erkân

    Arapça arkān أركان z "direkler, destekler, önemli kişiler" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça rkn kökünden gelen rukn ركن z "direk, destek, sütun" sözcüğünün çoğuludur. Daha fazla bilgi için rükn maddesine bakınız.

    kadayıf

    Arapça ḳaṭāˀif قطائف z "çok ince hamurdan yapılmış tatlı, baklava" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ḳṭf kökünden gelen ḳaṭīfat قطيفة z "hav, kırpıntı, sütün yüzeyinden alınan kaymak" sözcüğünün çoğuludur. Daha fazla bilgi için kadife maddesine bakınız.

    kadife

    Arapça ḳṭf kökünden gelen ḳaṭīfat قطيفة z "hav, havlı kumaş, kadife" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ḳaṭf قطف z "bir şeyin yüzeyini sıyırma, traşlama, sütün kaymağını alma" sözcüğünün sıfat dişil (müennes, feminine) halidir.

    revak

    Arapça rwḳ kökünden gelen rawāḳ رواق z "saçak, sundurma, bedevi çadırının dış kısmındaki tente, sütunlu koridor" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça rāḳa راق z "saçtı, taşırdı" fiilinin masdarıdır.

    sütun

    Farsça sutūn ستون z "direk, sütun" sözcüğünden alıntıdır. Farsça sözcük Orta Farsça (Pehlevice veya Partça) aynı anlama gelen stūn sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük Avesta (Zend) dilinde aynı anlama gelen stūna- sözcüğü ile eş kökenlidir. Avestaca sözcük Sanskritçe aynı anlama gelen sthūnā स्थूणा z sözcüğü ile eş kökenlidir. Sanskritçe sözcük Hintavrupa Anadilinde yazılı örneği bulunmayan *stāu- veya stōu- "durdurmak, dikmek" biçiminden evrilmiştir. Bu biçim Hintavrupa Anadilinde yazılı örneği bulunmayan *stā- "durmak" biçiminden evrilmiştir. Daha fazla bilgi için istasyon maddesine bakınız.

    hav1

    Ermenice ve Kürtçe (Kurmanci) xav "1. sütün üzerinde oluşan kaymak, 2. kumaş yüzündeki tüy" sözcüğünden alıntıdır.

    istavroz

    Yeni Yunanca stavrós σταυρός z "haç" sözcüğünden alıntıdır. Yunanca sözcük Eski Yunanca staurós σταυρός z "direk, kazık" sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük Hintavrupa Anadilinde yazılı örneği bulunmayan *stau-ro- "dikmek, durdurmak" biçiminden evrilmiştir. Bu biçim Hintavrupa Anadilinde yazılı örneği bulunmayan *stā- "durmak" kökünden türetilmiştir. Daha fazla bilgi için sütun maddesine bakınız.

    obelisk

    Fransızca obélisque "dikilitaş" sözcüğünden alıntıdır. Fransızca sözcük Eski Yunanca obelískos οβελίσκος z "1. küçük şiş, iğne, 2. ucu sivri sütun" sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Eski Yunanca obelós οβελός z "şiş, mil" sözcüğünün küçültme halisidir. Daha fazla bilgi için pul maddesine bakınız.