Sütun kelimesi için arama sonuçları, sonuçlar arasından seçerek Sütun ne demek olduğunu görüntüleyin.
Farsça sutūn ستون istasyon maddesine bakınız.
"direk, sütun" sözcüğünden alıntıdır. Farsça sözcük Orta Farsça (Pehlevice veya Partça) aynı anlama gelen stūn sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük Avesta (Zend) dilinde aynı anlama gelen stūna- sözcüğü ile eş kökenlidir. Avestaca sözcük Sanskritçe aynı anlama gelen sthūnā स्थूणा sözcüğü ile eş kökenlidir. Sanskritçe sözcük Hintavrupa Anadilinde yazılı örneği bulunmayan *stāu- veya stōu- "durdurmak, dikmek" biçiminden evrilmiştir. Bu biçim Hintavrupa Anadilinde yazılı örneği bulunmayan *stā- "durmak" biçiminden evrilmiştir. Daha fazla bilgi içinArapça ˁmd kökünden gelen ˁamūd عمود
"sütun, dikilitaş, direk" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ˁamada عمد "dikti, destekledi, pekiştirdi, amaçladı, bir işi bilerek yaptı" fiilinin ismi mübalağasıdır.Arapça ve Farsça dihlīz دهليز
"koridor, geçit, sofa" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Orta Farsça (Pehlevice veya Partça) dahrīz "revak, kapı girişindeki sütunlu eşik, propylon" sözcüğünden evrilmiştir.Arapça arkān أركان rükn maddesine bakınız.
"direkler, destekler, önemli kişiler" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça rkn kökünden gelen rukn ركن "direk, destek, sütun" sözcüğünün çoğuludur. Daha fazla bilgi içinArapça ḳaṭāˀif قطائف kadife maddesine bakınız.
"çok ince hamurdan yapılmış tatlı, baklava" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ḳṭf kökünden gelen ḳaṭīfat قطيفة "hav, kırpıntı, sütün yüzeyinden alınan kaymak" sözcüğünün çoğuludur. Daha fazla bilgi içinArapça ḳṭf kökünden gelen ḳaṭīfat قطيفة
"hav, havlı kumaş, kadife" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ḳaṭf قطف "bir şeyin yüzeyini sıyırma, traşlama, sütün kaymağını alma" sözcüğünün sıfat dişil (müennes, feminine) halidir.Arapça rwḳ kökünden gelen rawāḳ رواق
"saçak, sundurma, bedevi çadırının dış kısmındaki tente, sütunlu koridor" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça rāḳa راق "saçtı, taşırdı" fiilinin masdarıdır.Farsça sutūn ستون istasyon maddesine bakınız.
"direk, sütun" sözcüğünden alıntıdır. Farsça sözcük Orta Farsça (Pehlevice veya Partça) aynı anlama gelen stūn sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük Avesta (Zend) dilinde aynı anlama gelen stūna- sözcüğü ile eş kökenlidir. Avestaca sözcük Sanskritçe aynı anlama gelen sthūnā स्थूणा sözcüğü ile eş kökenlidir. Sanskritçe sözcük Hintavrupa Anadilinde yazılı örneği bulunmayan *stāu- veya stōu- "durdurmak, dikmek" biçiminden evrilmiştir. Bu biçim Hintavrupa Anadilinde yazılı örneği bulunmayan *stā- "durmak" biçiminden evrilmiştir. Daha fazla bilgi içinErmenice ve Kürtçe (Kurmanci) xav "1. sütün üzerinde oluşan kaymak, 2. kumaş yüzündeki tüy" sözcüğünden alıntıdır.
Yeni Yunanca stavrós σταυρός sütun maddesine bakınız.
"haç" sözcüğünden alıntıdır. Yunanca sözcük Eski Yunanca staurós σταυρός "direk, kazık" sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük Hintavrupa Anadilinde yazılı örneği bulunmayan *stau-ro- "dikmek, durdurmak" biçiminden evrilmiştir. Bu biçim Hintavrupa Anadilinde yazılı örneği bulunmayan *stā- "durmak" kökünden türetilmiştir. Daha fazla bilgi içinFransızca obélisque "dikilitaş" sözcüğünden alıntıdır. Fransızca sözcük Eski Yunanca obelískos οβελίσκος pul maddesine bakınız.
"1. küçük şiş, iğne, 2. ucu sivri sütun" sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Eski Yunanca obelós οβελός "şiş, mil" sözcüğünün küçültme halisidir. Daha fazla bilgi için