Türkçe ne demek

    Orun Sonuçları

    Orun kelimesi için arama sonuçları, sonuçlar arasından seçerek Orun ne demek olduğunu görüntüleyin.

    Orun kelimesini içeren ve alakalı 12 sonuç bulundu.

    orun

    Eski Türkçe or- "2. koymak, kondurmak, vazetmek, kaim etmek" fiilinden +In sonekiyle türetilmiştir. Eski Türkçe fiil Eski Türkçe orun sözcüğünden evrilmiştir.

    örüntü

    ahfat

    Arapça aḥfād أحفاد z "torunlar" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ḥfd kökünden gelen ḥafīd حفيد z "torun" sözcüğünün çoğuludur. Daha fazla bilgi için hafit maddesine bakınız.

    bedihi

    Arapça badīhī بديهى z "aşikâr, gözle görünen, derhal kavranan" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça bdh kökünden gelen badaha بده z "aniden geldi, kendiliğinden oldu, vuku buldu" fiilinin nisbet halidir.

    cin1

    Arapça cnn kökünden gelen cinn جنّ z "1. gece karanlığı, 2. bir tür görünmez varlık" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça cunūn جنون z "gizleme, saklama, örtme" sözcüğünden türetilmiştir. (NOT: Bu sözcük Aramice/Süryanice genyā גניא z "cin, görünmez varlık" sözcüğü ile eş kökenlidir. Aramice/Süryanice sözcük Aramice/Süryanice #gny גני z "gizleme, saklama" kökünden türetilmiştir. Aramice/Süryanice kök Aramice/Süryanice #gnn גננ z "koruma, çitle çevirme, kapatma" kökü ile eş kökenlidir. )

    deccal

    Arapça dcl kökünden gelen daccāl دجّال z "İslami inanca göre kıyametten önce yeryüzüne gelecek olan sahte mesih" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Aramice/Süryanice daggalā דגלא z "kandırıcı, sahteci" sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Aramice/Süryanice #dgl דגל z "kandırma, görünme" kökünden türetilmiştir. (NOT: Aramice/Süryanice kök Akatça dagālu "bakma, görme" sözcüğü ile eş kökenlidir. )

    fariza

    Arapça frḍ kökünden gelen farīḍat فريضة z "yasayla zorunlu kılınmış şey, dini ödev" sözcüğünden alıntıdır. Daha fazla bilgi için farz maddesine bakınız.

    farz

    Arapça frḍ kökünden gelen farḍ فرض z "1. çentik, işaret, 2. din veya yasa kuralı, ödev, 3. bir akılyürütmede tartışılmaz veri olarak alınan şey, varsayım" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça faraḍa فرض z "1. çentti, 2. belirledi, tayin etti, kural koydu, zorunlu kıldı" fiilinin masdarıdır.

    füru

    Arapça furūˁ فروع z "bir atadan gelen çocuk ve torunlar" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça frˁ kökünden gelen farˁ فرع z "dallanma, alt kollara ayrılma" sözcüğünün çoğuludur. Bu sözcük Arapça faraˁa فرع z "dallandı, budaklandı" fiilinin masdarıdır.

    gurur

    Arapça ġrr kökünden gelen ġurūr غرور z "aldatma, aldanma" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ġarra غرّ z "aldattı, boş görüntüyle kandırdı" fiilinin masdarıdır.

    hafit

    Arapça ḥfd kökünden gelen ḥafīd حفيد z "torun" sözcüğünden alıntıdır.

    hal1

    Arapça ḥwl kökünden gelen ḥāl حال z "1. durum, 2. görünüm, varoluş evresi, 3. şimdiki zaman" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ḥāla حال z "döndü, dönüştü, evrildi, yöneldi, bir hale geldi, bir hal aldı, bir hale büründü, bir görüntü edindi" fiilinin masdarıdır.