Üst kelimesi için arama sonuçları, sonuçlar arasından seçerek Üst ne demek olduğunu görüntüleyin.
Arapça usṭurlāb اوسطرلاب astro+, lemma maddelerine bakınız.
"yıldızların konumunu ölçerek yer belirleme aleti" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Eski Yunanca astrólabon αστρόλαβον "'yıldız tutan', usturlap" sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Eski Yunanca astēr αστηρ "yıldız" ve Eski Yunanca lambánō, lab- λαμβάνω, λαβ- "almak, tutmak" sözcüklerinin bileşiğidir. Daha fazla bilgi içinArapça isfīdac veya isfīdāc إسفيدج/إسفيداج
"kurşundan elde edilen beyaz boya" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Orta Farsça (Pehlevice veya Partça) aynı anlama gelen spītāg sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Orta Farsça (Pehlevice veya Partça) spīt veya spēt "beyaz" sözcüğünden türetilmiştir. Orta Farsça sözcük Avesta (Zend) dilinde aynı anlama gelen spaēta- sözcüğü ile eş kökenlidir. Avestaca sözcük Sanskritçe aynı anlama gelen śveta श्वेत sözcüğü ile eş kökenlidir. Sanskritçe sözcük Hintavrupa Anadilinde aynı anlama gelen yazılı örneği bulunmayan *kweit- biçiminden evrilmiştir.Farsça ustād veya awstād veya ustā اوستاد/اوستا istasyon maddesine bakınız.
"bilgi ve zanaat sahibi, öğretmen, sanatkâr" sözcüğünden alıntıdır. Farsça sözcük Orta Farsça (Pehlevice veya Partça) aynı anlama gelen avastād sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük Avesta (Zend) dilinde ava-stāta- "başında duran, öncü, veli" sözcüğünden alıntıdır. Avestaca sözcük Hintavrupa Anadilinde yazılı örneği bulunmayan *stā-ta- "duran" kökünden türetilmiştir. Bu kök Hintavrupa Anadilinde yazılı örneği bulunmayan *stā- "durmak" kökünden türetilmiştir. Daha fazla bilgi içinEski Türkçe üze "yön bildiren zarf ve edat" sözcüğü ile eş kökenli olabilir; ancak bu kesin değildir. Daha fazla bilgi için üzeri maddesine bakınız.
Eski Türkçe yazılı örneği bulunmayan *üst "(sıfat?)" sözcüğünden +In2 sonekiyle türetilmiştir. Eski Türkçe sözcük Eski Türkçe üze "üst (zarf ve edat)" sözcüğü ile eş kökenli olabilir; ancak bu kesin değildir. Daha fazla bilgi için üst maddesine bakınız.
Yeni Yunanca stúpi στούπι
"kalafatta gemi tahtaları arasına sıkıştırılıp ziftlenen bez yumağı, paçavra" sözcüğünden alıntıdır. Yunanca sözcük Eski Yunanca aynı anlama gelen styppē στυππη sözcüğünden evrilmiştir.Farsça ustā veya ustād اوستا/اوستاد üstad maddesine bakınız.
"üstad" sözcüğünden alıntıdır. Daha fazla bilgi içinFarsça usture اوستره
"sakal traşı için kullanılan keskin bıçak" sözcüğünden alıntıdır. Farsça sözcük Orta Farsça (Pehlevice veya Partça) aynı anlama gelen avēstarak sözcüğünden evrilmiştir.Farsça ustūvāne استوانه sütun maddesine bakınız.
"sütun şeklinde olan, silindirik" sözcüğünden alıntıdır. Farsça sözcük Farsça ustūn "sütun" sözcüğünden türetilmiştir. Daha fazla bilgi içinArapça mlw kökünden gelen imlāˀ إملاء
"dikte etme, yazı yazdırma" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Aramice/Süryanice mlē מל "1. dolu, 2. herekeli yani sesli harfleri bildiren noktaları doldurulmuş yazı" sözcüğünün ifˁāl vezni (IV) masdarı olabilir; ancak bu kesin değildir. Bu sözcük Aramice/Süryanice #mly מלי "doldurma" kökünden türetilmiştir.